***

Bu Blog'da: Ünlü isimlerle yapılan röportajlar ve hikayeleri, gidilen workshop'lar, izlenilen; film-tiyatro-konser notları ve hafta sonu önerileri yer almaktadır.

...

16 Kasım 2014 Pazar

Büyükada her mevsim güzel



Kışın Ada’ya gidilir mi sorusuna “Evet” diyorum elbette. Ada her mevsim ayrı yaşanabilecek bir güzelliğe sahip benim gözümde. Hava güzel olduğunda sakin sakin yürüyüşler yapabilir ve bisiklete ya da faytona binebilirsiniz evet ama kışında aşk tazelemek için, dinlenmek için, şehrin patırtısından kaçmak için de gidebilirsiniz. Ada’nın keyfine bir de kışın varın ve kendinize özel bir gün hediye edin diyerek geçen hafta gittiğim ada notlarımı sizlerle paylaşıyorum. 1,5 saat süren yolculuk sonrası kendinizi dinlenmeye bırakmak içi hafta sonu planınızı şimdiden yapın.

Nerede konakladım?
Yazın Evrim Solmaz ile röportajımızı Büyükada’da gerçekleştireceğimiz zaman internetten bakıp, fotoğraflarının güzelliğine kanıp röportajımız ve çekimlerimiz için uygundur diye gittiğim, giderken de umarım fotoğraflarındaki gibidir diye düşündüğüm otel olan ADA PALAS BUTİK OTEL’de konakladım,  çünkü fotoğraflarından çok çok daha güzel, konforlu ve tarihi dokusu beni kendine hayran bırakmıştı yazın ve bu sefer keşif yapmak için geldiğim Ada’da hiç düşünmeden burada konaklamayı tercih ettim. Şiddetle size de önerebilirim. (Bir sonraki postumda otelin sahibi Zeynep Sarıkaya ile yaptığım röportajımı da paylaşacağım)

Neden tavsiye ederim?

Ben ıssızlıktan korkan bir yapıya sahibim, bu yüzden her zaman merkezi noktaları tercih ederim. Benim gibi düşünenler buraya gelebilirler. Otel hem merkezde hem de içeri adımınızı attığınızda küçük bir bahçesi var. Bahçenin yanında kapalı ama bahçeye dahil bir restoranı var. Akşamları romantik bir atmosferi sabahları da doyurucu bir serpme kahvaltısı var. Üstelik reçeller ev yapımı, yazın giderseniz de domates ve salatalılar da bahçeden.
merkezin dışında bir noktada. Çok güzel

Neler yaptım?
Ada dediğinizde akla gelen ilk üç aktivite; bisiklete binmek, fayton turu yapmak ve Aya Yorgi Kilisesi’ne çıkmaktır. Ben de bunları yaptım elbette. Bisiklete bindim… Bisikletimi konakladığım otelin arka tarafında kalan Fehmi Bisiklet’ten kiraladım. Kesinlikle buradan kiralayın derim, çünkü sahibi size sadece bisikletini kiralamıyor, aynı zamanda Ada hakkında bilgiler vererek, nerede ne yiyeceğiniz konusunda fikir sahibi olmanızı sağlıyor. Aya Yorgi Kilisesi’ne çıktım… Büyükada’nın Yücetepe’de bulunan Aya Yorgi Kilisesi’ne dik bir yokuşu ardınızda bırakarak ulaşıyorsunuz. Adanın merkezinden itibaren buraya yürüyerek gitmeniz imkansız değil elbette ama biraz zor. Bu yüzden ya faytonlarla ya da bisikletinizle belli bir noktaya kadar gitmenizi öneririm. Ben bisikleti tercih ettim, biraz yoruldum ama yaklaşık 1,5 saatin sonunda tepeye çıkıp, muhteşem ada manzarasını izledim. (Kilisenin son yokuşunun başında bisikletinizi park edip, yukarıya yürüyerek çıkıyorsunuz. Fayton ve bisiklet burada yasak). Kilise’nin kapanış saatine (16:00) denk geldiğimizden içine giremedim ama Kilise’nin yanında yemeğinizi yiyebileceğiniz, dinlenebileceğiniz restoranın da oturdum. O kadar yolu ardınızda bıraktıktan sonra burada dinlenmek size kesinlikle iyi gelecek. Çantanıza ufak tefek yiyecekler de atarsanız eğer yine tepede yiyebilirsiniz. Fayton turu yapmadım ama… Ben faytonun gezdiği yerleri bisikletimle dolaştığımdan ve sonrasında da keyifli bir yürüyüş yaptığımdan dolayı faytona binmedim ama adada bisikletle başa baş tercih edilen bir ulaşım aracıdır kendisi. Kahve molası verdim… Kahve Dünyası adanın çok güzel bir köşesinde, buraya kadar gelmişken keyifli bir kahve içmeden dönmeyin derim. Bu keyfin adresi de Kahve Dünyası olmalı. Yaz için daha uygun aktiviteler olsa da yağmursuz bir hava bisiklete binmeniz için yeterli olur, efor sarf edeceğinizden üşümezsinizde.

Yemek için nereye gittim?
Otelinizde yemek yemek istemezseniz Altın Fıçı Birahane’sine gidin derim. Salaş bir yer ve garsonları çok ilgili. Lezzetleri de çok güzel. Pişman olmazsınız. Birahane kelimesi sizi ürpertmesin salaş bir balıkçı aslında burası. Deniz ürünleri de gayet yenilir.

Dönüşte neler aldım?
Vapurda atıştırmak için Büyükada Fırını’na mutlaka uğrayın. Aldığınız her lezzet gerçekten başka bir tat. Kurabiyelerinden ve patlıcanlı poğaçalarından tatmanızı öneririm. Rum kökenli en eski lezzet geleneğini sürdüren fırına uğramadan dönmeyin. Bir de Roma Dondurmacısı’nda dondurma yemeden.

Ne kadar bütçe ayırdım?
Gelelim bu güzel 1 gece 2 gün konaklamanın ortalama bütçesine…
* Vapur 3 TL, İDO ise 10 TL.
* Oda kahvaltı 2 kişi otel hafta içi: 130 TL. (Tabi bu fiyatlar hafta sonu değişiklik göstermekte)
* Bisiklet turu; günlük kiralama 15 TL, saatlik ise 5 TL.
* Fayton turu; 45 dakikalık bir gezi için 70 TL.
* Akşam yemeği; Altın Fıçı Birahanesi’nde Kalamar, patates kızartması, 2 bira, Midye Tava, Midye Dolma ve salata için 70 TL bir hesap geliyor. Balıklarının fiyatları da yine 15 TL civarında.
* Eğer otelin dışına çıkmak istemezseniz de otelde yiyecek alternatifiniz çok, bazılarının fiyatları şu şekilde; balık 25-35 TL aralığında, karışık ızgara 40 TL, köfte 16 TL, salata 18-25 TL aralığında, soğuk mezeler 8-10 TL aralığında ve bira 12 TL.

1 yorum:

  1. Süper bir yazı olmuş aslıhan hanım bu zamana kadar farkedilmiş olmamanız üzücü. Ayrıca, keşke google in ilk sayfalarında yazılarınızı görebilsek.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...