***

Bu Blog'da: Ünlü isimlerle yapılan röportajlar ve hikayeleri, gidilen workshop'lar, izlenilen; film-tiyatro-konser notları ve hafta sonu önerileri yer almaktadır.

...

28 Temmuz 2011 Perşembe

Kuruçeşme'den canlı yayın


Sonunda işler bitti ve Kuruçeşme yolunu tuttuk akşam Zebuş’la birlikte. Hergün birbirinden değerli isimleri konuk eden alanda dün akşam Gülben Ergen vardı. Gülben Ergen’e olan bi hayranlığım yok, güzel ve keyifli bir akşam geçirmek için gittim konsere ki iyiki de gitmişim. Ciddi anlamda eğlendirdi bizi yani en azından ben ve arkadaşım çok eğlendik.
Gelelim detaylara...
Sahne; adına ve pırıltısına yakışır bir şekilde hazırlanmıştı. Bayıldım. Bu pırıltının ortasında, yeni şarkısının klibiyle birlikte start verdi geceye. Şarkı muhteşem, sözler Serdar Ortaç’a ait ve içinde RÜZGAR kelimesi geçiyor. Hemen sahiplendim haliyle. Malum bilirsiniz Rüzgar’ı severim ben. Şöyle demiş Serdar Ortaç: “Aradan geçen yıllara sor/ İki aşık aşkı unutur mu? /Aşkın huzur meleğisin sen, / Rüzgar seni hiç unutur mu?”
Klasik Gülben Ergen tavrı –ki severim ben bu hali- hemen merakla; “Yeni gelin gibi hazırlandım bu gece sizin için, eee beğendiniz mi kahve mi? Köpüklü olmuş mu?” diyerek yorumları aldı. Evet gerçekten de gelin gibiydi sahnede beyaz elbisesiyle ve evet kahvesi XXL köpüklüydü, aldık gitti. Dolu dolu geçen birinci bölümün ardından ikinci yarıya da gene şık bir kıyafetle ve “Yalnızlık” şarkısı ile başladı ki bu şarkı Fettah Can’a ait olduğundan onu da sahneye davet etti, birlikte söylediler muhteşem bir şekilde.  Bunun yanı sıra; Ziynet Sali, Linet, Tan, İclal Aydın, Nihat Odabaşı gibi birçok ünlü de yine Gülben Ergen dinlemeyi tercih edenler arasındaydı.

Şarkılara devam…
Hayatımın şarkısı dediği Mahsar Alanson imzalı olan “Tam ortasındayım hayatın…” şarkısını çok içten söyledi gerçekten ki zaten yeterince duygu yüklü ve anlamlı şarkı… Başka bir şarkı vardı ki onda da magazinciler haber yapmasın diye şarkı arasında hemen bir açıklama yaptı ki o da “Teşekkür ederim” şarkısı içindi. “Aman çocuklar sakın sakın anlamlandırmayın. Bu şarkı on yıl önce Şehrazat tarafından yazıldı, e malum ben de dokuz yıl önce evlendim…” cümlelerini de araya sıkıştırıp şarkısına devam etti.

Geriye ne kaldı?
Gidilesi bir konser, dinlenesi şarkılar vardı.
Bu kadar eğleneceğimi tahmin etmemiştim, tavsiye edilir gitmeyenlere.
Kuruçeşme zaten tarifsiz bir yer.
Canlı performansı güzeldi.
Mimiklerini mükemmel kullandı şarkılarını okurken.
Her sanatçı gibi son şarkısını hoşça kal deyip, tekrar gelip söyleyenlerdendi.
Akşama bence damgasını vuran şarkı Çilekli ve yeni şarkısı idi.

BKM’ye teşekkür ederim bu güzel gece için.

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Polonya'dan sevgiler ;)


Organik tarımın beşiğine HİPP’in yuvasına yolculuk.
Bu sefer uçtum, Polonya’ya kaçtım. Küçük ama mimarisi güzel olan bu şehirde HİPP Bebek Mamaları’nın konuğu olarak organik tarımın ne olduğunu yerinde görerek, tadarak, yaşayarak öğrendik. Sadece organik besinlerle beslendik. Çocuklarınıza güvenle yedireceğiniz mamaların içindeki besinlerin nerelerde üretildiğini gördük, çoğunu tattık. HİPP’in meyve sularını son derece beğendiğimi belirtmek isterim. Yemyeşil bir doğada her şeyin sağlıklı ve temiz göründüğü bu tesislerde HİPP’in tarihçesini ve misyonunu en yetkili ağızlardan dinledik.

Anne Bebek Dergisi / Ağustos 2011


Aşağıda görmüş olduğunuz resimlerden biri “biz de kapak olmak istiyoruz” yazılı notla birlikte maileme düşünce ve resim de çok güzel olunca bu ay kapağımızda Zeynep bebek olmalı dedik. Gökçen-Hasan Karadağ çiftinin bu şirin kızlarıyla birlikte stüdyoya giremesek de Efsane Hanım’dan çekim anından başka karelerde istedik sizlerle paylaşmak için. Zeynep bebeğe nazarlardan uzak sağlıklı yaşam diliyoruz.

26 Temmuz 2011 Salı

Umrum dışı duraklarda gönlüm...


Umrum dışı duraklarda gönlüm. Durak ya; sen her yerde bekleyip, bir yerde ineceğini san. Yolum uzun olsada bir yerde son durak olacak elbet.
Gönül bu; yolculuktan yorulacak illaki ve ben aslında bunca beklemeye ve de yorulmaya rağmen en doğru yerde ve en doğru zamanda inmiş olacağım. Böylece biz “yanlış zaman yanlış mekan” cümlesini kurup, arkasından da "keşke" ile başlayan cümleler kurmayacağız. Dedim ya gönlüm gezmecede şimdi, aklıyla kalbi ortak bir yol bulduğunda duracak. O zamana kadar sen, o zamana kadar ben her durakta çeşit çeşit insanlarla karşılaşacağız. Sonrası mı? Sonrası balkabağına dönüşmeden bulacağız birbirimizi…

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Renga renga rengareeeenk: sun.day.sky fest


Santralistanbul ve showshow’un işbirliği ile düzenlenen sun.day.sky fest. yani ücretsiz kent festivali 3. yılında da bir sürü etkinliği ve aktiviteyi bünyesinde barındırdı.
Gitmeyenler, duymayanlar, bilmeyenler, seneye gitmeyi düşünenler için sun.day.sky’de kimler ve neler vardı anlatayım hemen…

Müzik gruplarının canlı performansları, genç tasarımcıların son koleksiyonları,  markaların ilginç ürünleri, DJ’lerin performansları, Plak Pazarı’nın bağımsız ve alternatif plak dükkanları, santralatölye’nin çocuklar için tasarladığı atölye ve oyun alanı, Özgür Hisset Alanı’nın aktiviteleri, açıkhava film keyfi…



Sıkıcı C.tsi akşamı…
Geçen sene son derece keyif aldığımdan dolayı “bu sene de kesinlikle gitmeliyim” diyerek tuttum festivalin yolunu. C.tsi akşam, Pazar günü de gündüz keşfe çıktım alanı. C.tsi akşam açıkhavaya olan tutkumdan dolayı, film izlemek için gittim ama son derece pişman oldum, çünkü adını bile hala bilmediğim bir film, üstelik alt yazı hadi onu da geçtim hiçbir şekilde ilgi çekici olmayan bir filmi küçücük bir ekranda bir sürü insana izletmeye kalkmışlar. İlk başta film izlemek isteyen kişi sayısı bir hayli fazlayken film ilerledikçe birer birer insanlar gitmeyi tercih etti ki bunlar arasında bende vardım. Çimenlerin üstünde, açıkhavada keyifli bir filmle akşamımı geçirmeyi planlarken tam tersi bir akşamla karşılaştım.
Keyifli Pazar günü
Veee güneş battıktan sonra Aslıhan yine festival alanına gitti. Ciddi anlamda bir kalabalık vardı. Sanırım insanlar dünden evlerine gitmemişler, çimenlerin üzerinde keyfi yapmaya devam etmeyi tercih etmişler.  Sponsor markaların; Limango, Limango Kids, Efes Pilsen, Pinkberry, Mentos, Benefit, Leonardini, Vivident ve Lounge 96’nın kurmuş olduğu stantlarda çeşitli aktiviteler, ürün dağıtımları, ödüllü yarışmalar gibi etkinlikler vardı. Bunun dışında; Bazaar, yaşayan kütüphane, çocuk alanı, motorsiklet alanı, özgür hisset alanı, plak pazarı, uçurtma ve frizbi alanlarında da keyifli dakikalar geçirmeniz için birçok şey düşünülmüştü.

Bu yıl uçurtmamı uçuramadım ama yine de keyifli bir Pazar günü geçirdim.

Arta kalanlar:
^^ Çimenlerin üzerinde, güneşin el salladığı saatlerde oturmak son derece keyifliydi,
^^ Aktiviteler herkese hitap ediyordu
^^ Akşamki atmosfer çok güzeldi ancak film seçimi son derece sıkıcıydı,
^^ Alanların isimleri de etkinlikler gibi akıllıcaydı,
^^ Uçurtmalar geçen seneye göre azdı gökte, çünkü bu yıl sponsor yoktu bu yüzden ücretliydi,
^^ Her telden insan vardı, buna yaş kavramı da dahil,
^^ Son olarak; seneye de gelebilirim türdendi.


    19 Temmuz 2011 Salı

    Nedensiz, anlamsız, anlamlı!

    Oysa filmi başa sarmak için çok geç kalınmıştı, vazgeçmişti, susmuştu, yok saymıştı ya da öyle yapmak için uğraşıyordu…

    İnancı vardı ama umudu yoktu,
    Sevgisi vardı ama güveni yoktu,
    Aşkı hissedişi aynıydı ama farklı olduğunun farkındaydı...

    Her daim beyninde dolanan bazen artan bazen de azalan istekler, düşünceler, düşler, iyiler, kötüler, olanlar, olmayanlar, olabilitesi olanlar, susulanlar, dile gelenler…

    Can sıkıntılı bir günün tamda ortasında, yani saatin 16:16 olduğu anda gelen bir mesaj:
    X: Bu akşam çay ısmarlayabilirim.

    İyi de neden? Nerden çıktı durduk yere? Tüm bunlardan da önce kimdi bu numaranın sahibi, numara tanıdık ama kim? Düşün, kim? O? Hayır, değildir, niye atsınki mesaj, ne alaka? Hafıza zorlandıkça numaranın aslında akılda kaldığı ve sahibesinin kim olduğu hatırlanır. Birkaç mesajlaşma daha ve görüşme!
    Düşünceli ama öyle değil, başka türlü… Yorumsuzluğun yorumlandığı an gibi. Karmaşıklığın içinde aslolan düğüm gibi…

    14 Temmuz 2011 Perşembe

    Hobi Meydan Dergisi'ne neler anlattım?

    Hobi Meydan Dergisi sayfalarındayım bu seferde ;)
    Röportaj yapmaktan son derece keyif aldığımı bilmeyeniniz yok artık. Bu sefer ben değildim röportajı yapan, bu sefer sevgili Begüm Karatayoğlu Hobi Meydan Dergisi için yaptı röportajını benimle. Son zamanlardaki en vazgeçilmez hobim olan blogum ve aslihangunduz.com olan internet sitem hakkında sohbet ettik. Blogumla ilgili verdiğim üçüncü röportajım oldu bu. Mutluyum... Benden size bir sır; hayallerinizin peşini nelerle karşılaşırsanız karşılaşın sakın bırakmayın, çok isteyin. Sonuç sizin istediğiniz gibi olacaktır mutlaka bir gün. O güne kadar koşmaya devam.
    Emeksiz başarı var mı?

    12 Temmuz 2011 Salı

    Anne Bebek Dergisi / Temmuz 2011

    Bu ay stüdyomuza Ertan-Bilge Özcebeci çiftinin kızı Nehir ile girdik. Nehir mayosunu giydi, deniz kabuklarını önüne yerleştirdi, sanki sahildeymiş gibi keyifli anlar geçirdi. Durum böyle olunca bize de güzel pozlar vererek bu harika kapağımızı oluşturdu. Yaz kapaklarını seviyorum, çünkü verdiği sıcaklık en az güneş kadar oluyor.


    İnci Türkay: "Farkında olan bireyler yaratın"

    “Sihirli Annem” dizisinin setine konuk olup, o muhteşem şatonun içinde İnci Türkay ya da çocukların daha çok bildiği isimle yani Betüş’le keyifli bir söyleşi gerçekleştirdim. Kariyerine, oğlu Ali için düşünmeden ara veren ve bundan da asla ve asla pişman olmayan, işte zamanıdır dediği süreçte en sevilen çocuk dizilerinden biriyle ekrana dönen İnci Türkay’la röportajımız sırasında okuldan çıkıp çekim için yanımıza gelen Ali’de bize dahil oldu ve annesiyle –kameralara alışık olduğundan- çok güzel pozlar verdi. Hatta sihir defterine sihirler yazdılar. Ali ne diledi bilmiyoruz ama annesi dengelerin değiştiği dünyanın dengesinin daha yaşanılabilir bir hal almasını dilediği ve de farkındalık bilinci yüksek olan çocuklar yetişmesini istediğini yazdı.

    Çocuklara özel tatil mekanları

    Sorunuza hemen cevap veriyorum hazırladığım otellerle. 
    Hepsinin ortak noktası müşterilerine son derece kaliteli hizmet vermek ama özellikle de çocuklarınıza daha fazla özen göstererek size yardımcı olmak. Yani aradığınız; eğlence, dinlence, huzur, aktivite, sağlıklı beslenmeyse bu oteller sizin için doğru adres. Üstelik LykiaWorld Ölüdeniz, Eco Club Side ve Palm Wings Beach Resort deneyimlediğim otellerden olduğundan görülmeye değer diyorum.
    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...