***

Bu Blog'da: Ünlü isimlerle yapılan röportajlar ve hikayeleri, gidilen workshop'lar, izlenilen; film-tiyatro-konser notları ve hafta sonu önerileri yer almaktadır.

...

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Aslıhan GÜNDÜZ / 29.05.1986 sabaha karşı 1,5 kg ve 7 aylık
İyiki de doğmuşum erkenden minnacıkken:)
Gün benim günüm olunca anlatması hem kolay hem de zor oluyor.
25 yıl nasıl özetlenebilir ki şuradaki üç satırlık cümlelerime?
Sizce de imkansız değil mi?
Ama o 25 yıl içinde iyiki de hayatıma kattığımı düşündüğüm, değer verdiğim arkadaşlarımı yani dostlarımı anlatmayla başlayabilirim belki bir derecede olsa...
“Dost” kelimesinin tam karşılığını veriyor olmak, onu alıyor olmak mükemmel bir his. Belki de yanında “dost”muş gibi görünen insanların olduğu kişilerdenseniz bu cümlelerimi abartı bulabilirsiniz ama bunlar bence onları anlatmada yetersiz kalan cümleler…

Ağladığında yanında olan,Güldüğünde kahkahanı çoğaltan,
Sevincini hep artarak paylaşan,
Sıkıntını hep azaltarak dinleyen,
Anlattıklarını anlamaya çalışan,
Öylesine cümleler kurmak yerine, sana yol gösteren sözler söyleyen,
Yanlışını “haklısın”la değil de “bu olmaz,”la düzelten,
Yoldan çıkmak yerine, yola sokan ve
”Arkadaşım” olmak yerine “dostum” olmayı tercih eden en değer verdiklerim vardı yanımda bugün, sürpriz doğum günü kutlamam için.

 Sürpriz bir Doğum günü kutlaması hem de en değer verdiğin insanlar tarafından yapılması paha biçilemez bir haz. Neler mi yaptılar?
Sınavlar için öğlen evimde değildim. Benim arada olmadığım zaman diliminde Annem ve babamla plan yapan dostlarım yani Özlem, Esra, Sema ve Zebuş eve girdiğim de “İyi ki doğduuuun” cümleleriyle karşıladılar. Biliyordum doğum günümü es geçmezlerdi mutlaka birlikte bir şeyler yapardık ama evde olmalarını beklemiyordum açıkçası bu yüzden de şaşırdım biraz ve çok mutlu oldum tabiî ki :)

İçeri girdiğimde bu içten gülümsemeye harika bir pasta eşlik ediyordu. “İyiki doğdun Rüzgar Cadısı” yazdırarak yine beni çok mutlu ettiler. Artık hepiniz biliyorsunuz “Rüzgar” takıntımı ve kızlarda atlamamışlardı işte.
Dilek tutmadan pasta üflenmez tabiî ki. Bir sürü değil tek bir dilek diledim. Olur mu? İnancım var… Zaman, bekleyelim de görelim bakalım…
Her şey bittikten, yani pasta yendikten, sohbet edildikten ve gün kutlandıktan sonra evden çıkma vakti geldiğinden kaçtık gittik canlı müzik dinlemek için bir yerlere, orda da çok eğlendik. Bir de bugüne özel şarkımız oldu:

Aşk yeniden
Akdenizin tuzu gibi
Aşk yeniden
Rüzgarlı bir akşam vakti
Aşk yeniden
Karanlıkta bir gül açarken
Aşk yeniden
Bitti artık bu son derken
Aşk yeniden
Aynı sularda yüzerken
Aşk yeniden
Rüya gibi bir yaz geçerken

Nasıl içten söyledik hepimiz :)

Dedimya dostlarım yanımdaydı nasıl kötü bir yaş günü geçirebilirdimki…
Ama unutmamam gereken bir isim daha var aslında sevgili Kuzen’im Dilek o da. Çok güzel bir çiçek gönderdi bana içinede çok güzel dileklerini yazmış.
Mesaj atan, arayan, internetten kutlayan kısacası hatırlayan herkese çok teşekkür ederim… Yalnız olmadığını bilmek, hatırlanır olmak çok keyif verici. Mutluyum çünkü dostlarım her daim yanımda
Teşekkürler ;)

27 Mayıs 2011 Cuma

Müziği dansla birleştiren isim: Yonca Evcimik

Annem sen benim yanıma kalansın

“Benim annem güzel annem / Beni al kollarına / Kucağında okşa beni / Ninniler söyle bana” Herkeste ayrı bir yeri olan, klasik ama hiç eskimeyecek belki de her geçen gün daha da anlamlanacak bu sözleri eminimki herkes annesine söylemiştir ya da çizdiği resimlerin yanına yazmıştır. Şimdi bı mısraları okuyan çocuklar; bizi okuyan anneler oldular, büyüdüler ve annelik duygusuyla tanıştılar. Neler hissettiklerini de info@annebebek.com.tr adresimize mail atarak bizlerle paylaştılar. Tüm annelere teşekkür ediyor ve sizlerden de izin isteyerek önce; her zaman her daim yanımda olan “annemin” ve sonra da tüm okurlarımızın Anneler Günü’nü kutluyorum…

Kişisel yaşam alanınıza yer açın

Evinizin, en sevdiğiniz odasında kendinize küçük bir yaşam alanı yaratmaya ne dersiniz? Mesel bir Berjer koltuk ya da puf koyabilirsiniz eğer cevabınız evetse. ama kendi köşenizi yaratırken ilk başta konforunuzu ön planda tutarak hareket edin. Çünkü unutmayın oluşturacağınız bu köşe hem sizin rahat vakit geçirmenizi hem de arkadaşlarınızla eşinizle ya da değer verdiğiniz insanlarla hoş sohbetlerinize tanıklık edecek.
 Bu ayki konuğumuz Ümühan-Doğan Özrdem çiftin bir yaşındaki k tatlı mı tatlı kızı asya’ydı. Çekimlerimizde annaneler olurdu ama bu ay bir babanne bize eşlik etti. Tüm aile ve biz Asya’nın gülmesi için her şeyi yaptık ama Asya bundan memnun kalmamış olacakki tüm çabalarımıza, sadece tebessüm ederek tepki verdi ve ortaya da bu kapak çıktı. Özerdem ailesine teşekkür ederiz.

Rengarenk duvarların anlamı

Renklerin anlamlarından yola çıkarak ve birazda sizi düşüdürterek bebeğinizin/çocuğunuzun odasını boyamanızı istedik bu ay. Tabii ki renkler kişiliklerini birebir etkilemeyecek bu konuda sizlerle hem fikiriz ama yine de doğru renklerle ona huzurlu ve keyif alacağı güzel bir oda hazırlayabilirsiniz.

Saraydan yansıyan ihtişam

Son zamanlarda “Muhteşem Yüzyıl” dizisindeki Osmanlı takıları gündemdeki yerini gösterişi severler tarafından aldı. Osmanlı takıları” başlığı altında birçok yerde ürünler satılmaya çoktan başlandı bile. Üretici firmalarda birbirinden şık ve gösterişli tasarımlar üretme konusunda hızlı bir adım atarak bakın ne tarz ürüler ortaya çıkardı. Gösterişli ve büyük aksesuarları seven biri olarak ben bunları beğendim…

Füsun Demirel'in ilkleri ve enleri

Nurettin Şen ile evli olan Füsun Demirel’e kızı Aslı Senem ve Mehmet İlkem ile ilgili ilklerini ve enlerini sorduk.

Anne Bebek Dergisi / Nisan 2011 kapak çekimi

Nisan kapağımız için bu ay fuarda tanıştığımız Mehtap-Mustafa Öncel çiftinin 21 aylık oğulları Eğmen ile stüdyoya girdik. Çekimlerimie eğmen’in babası ekstra bir durumdan dolayı katılamadı ama onun yerine yanlarında eğmen’in amcası ve çekim boyunca adını dilinden düşürmediği yengesi Emine Hanım yani Eğmen’in değişiyle Emina’sı vardı.
Yağmur Atacan’la mutlu bir evliliği olan Pınar Altuğ Atacan’a 2 yaşındaki kızı Su ile ilgili ilklerini ve enlerini sorduk.

Şah ve mat

2010-2011 Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası’nı izlemek için, 31 Ocak-1Şubat arasında Antalya-Kemer Limra Otel’deydim heycanlarına ortak olmak için. etrafta bir sürü çocuk merakla turnuva saatini bekliyor, aileler onlardan daha heyecanlı bir şekilde birbirleriyle sohbet ediyorlardı…

Kadın olmak: Tanımı en kolay ama en zor kurulan cümle!

Zoru başarabilmek belki de kadın olmak. Hem de “en zoru” başarmak, seçmek. Hiçbir zaman kendine yetmemek. İki elinin parmaklarından da fazla sorumluluklarının olması demektir belki de. Aslında birazda küçük şeylerden mutluluklar çıkarabilirken, bunu göremeyecek erkeklerin yanında olabilmektir. Ya da kimi zaman ya da vazgeçtim çoğu zaman tüm olumsuzlukları en aza indirmektir, gören sadece kadınlar olsada…

İstanbul Fashion Week’ten kalanlar

Ülkemizin önde gelen moda tasarımcıları ile hazır giyim markalarını bir araya getirerek Türkiye’de modayı tek bir çatı altında toplayan İstanbul Fashion week (IFW) 3-6 Şubat’ta Sanralistanbul’da gerçekleşti. Her kareyi paylaşamasamda işte bazı kareler ve notlarım…

Ayşegül Aldinç: “Ben bana yetmiyorum”

Bugünlerde radyoda en çok çalan şarkıları listelemeye başlasak ilk sırayı
“O Kız” şarkısıyla Ayşegül Aldinç alır hiç şüphesiz…
Uzun bir aradan -ki bu ara yaklaşık on yıl- sonra enerjisiyle tekrar “Ben buradayım” dercesine ekranlara döndü.





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...